Baybars ALTUNTAŞ

“Hayata SSK’ lı olarak değil, Bağ-Kur’lu olarak devam edin. Veren el, alan elden her zaman üstündür.” sözüyle başladım okumaya. 🙂 Türk insanı genelde okumaya hep sondan başlar ya, işte bende öyle yaptım. En çok merak ettiklerim sondadır ümidiyle 🙂 .

Ama gördüm ki asıl önemli olanlar ailesine karşı yazdığı güzel sözlerden başlıyormuş, yani Baybars ALTUNTAŞ aslında bir tane değil, ailesinin de ticarette olduğunu belirtmiş! İşte tam da buradan başladım, etkilendim. Tokalaşırken buyrun benim demekten ziyade, buyrun biziz demeyi tercih eden gerçek ticaret adamı!

“Ben yaptım siz de yapabilirsiniz” diyordu, iyice düşündüm yapmış olduğunuz ne? Yani hangi birinden bahsediyordunuz! Baybars bey yaptığını değil, yaptıklarını paylaşmıştı, eminim bir çoğunuz okurken evet evet bende yapacağım demeye başlamışsınızdır, ama dikkat etmeden bir heyecan oluşmuş belli ki, hani bir maraton koşusu vardır, evet evet ben kazanacağım dersiniz, doğru kazanacaksınız ama neyi? Siz aslında birinci mi ikinci mi yoksa … örnek almak güzel ama örnek olmayın örnekleri alırken 🙂 . Baybars beyin beni en çok etkileyen bir sözü var, size sayfa veya nerede olduğunu söylemeyeceğim, çünkü gidip kitabı almaktan ziyade belki bahsedeceğim yeri okumaya başlamayın diye!

Genel olarak biz Türkler yahudilerin ticaret anlayışını benimserdik, evet bu bir gerçek nereye gittiysem ve kimlerle sohbet ettiysem hep onlarla ilgili ticaret yaşamlarındaki izlenimlerden bahsederlerdi. Gün doğmadan kalkıp işe gitmeleri, mutlaka evin bir penceresini güneş doğana kadar açtıkları vs vs… gibi bir çok izlenim. Tabii ne kadarı doğru ne kadarı yanlış bilemem, ben onların ‘yalancısıyım’. Bu ne demekse artık “ben onların yalancısıyım” şeytanın avukatı demek bu olsa gerek :))

Ve nihayet Sabancı’dan, Koç’tan vb. gibi bir çok ticaret adamlarından sonra geldi sıra Bay ALTUNTAŞ’a:

– Kitap mükemmel, nedeni ise sade bir dil kullanımı ve algılamadaki tüm kelimeler günümüzden yani bir çok satış kitabında yer alan Avrupai sözler yok.

– Girişimciliğin 81 sırrı derken ben 81 sayfa var ve 81 sayfa da 81 sır var sanıyordum.. 🙂 şaka şaka

– Kitap harika, kitap mükemmel diyerek gözlerinizi yaşartmak istemiyorum :), sanki sempozyumda değil de evden biri gibi anlatımı, lütfen bitirme dedirtiyordu, ve 55 dakikamı aldı.

– Notları alırken dikkatimi bir şey çekiverdi bi an; çok detaylı satış stratejileri yoktu, o kadar sade ve basitti ki, 5 dakikalık bir görüşme size yetecektir, yeter ki merak uyandırmayı bilin demesi, bile kitabı özetlemişti adeta.. Pardon bu sizin için değil benim aldığım sonuç yani genel olarak bundan bahsetmiş olacağını sanmıyorum! Herkes ne okuduysa onu anlayacaktır, mutlak ve ebedi mutluluk, hmm sanırım bu Evrensel bir mesaj olmadı 🙂

– Daha çok ilham verici kaynak var sizlere verebileceğim Kitapla ilgili ama bunu yapmak doğru değil, korsan cd lerin çoğlamasından sonra korsan kitaplara nasıl hayır diyor ve ara ara alıyorsak bile, bunu burada yapmayacağım, söz!

– Beni en çok etkileyen konuya geldik, Baybars bey dediniz ya, sabah ezanını duyduğunuzda ve camiye gitmediğinizde içinizde oluşan o büyük rahatsızlık aslında hepimiz de var fakat, sizin gibi cesaretli olup bunu kabullenmek ve dile getirmek kimsenin aklına gelemezdi, bu öyle büyük bir erdem sahibi kişiliktir ki, içimde büyüyen ezan ve kur-an sesine son vermiş bulunmaktayım, daha fazla okuyup daha fazla ibadet etmeye çalışıyorum, üstelik kimseye görünmeden. Ve beklenmedik bir şekilde içimdeki bazı huzursuzluklarımın gittiğini fark ettim. Bu kitabınızda beni en çok etkileyen aile içinde … evet daha fazla bahsetmesem iyi olacak, umarım bir çok kişinin ilgisini çekmişimdir.

 

Baybars Bey değerlerinize, ailenize ve sizi siz yapan bu güzel ülkeye kattığınız bu anlamlı bilgiler için teşekkür ederim.

 

Sevgiler..

This entry was published on Mart 2, 2012 at 4:16 pm. It’s filed under Uncategorized and tagged , , , , , . Bookmark the permalink. Follow any comments here with the RSS feed for this post.

Yorum bırakın